Turukkiler

Turukkiler veya Turuklar, Tunç Çağı döneminde Antik İran'ın kuzeybatı bölgelerinde yaşamış bir Yakın Doğu halkıydı. Özellikle Urmiye Gölü havzasında ve Zagros Dağları'nın kuzeybatı vadilerinde yaşadılar. Turukkilerin nüfusunu farklı topluluklardan insanların oluşturduğu düşünülüyor. Turukkilerin bugünkü Türk halklarının atası olan bir kavim olduğu ileri sürülmüştür.[1][2][3][4][5][6][7][8][9] Kendileri hakkında fazla bilgi bulunmamakla birlikte, yöneticilerinden birinin ismi İlşu-Nail'dir.

Tarihi

Keşif

Fransız bilim adamlarının, Fırat Nehri'nin batı yakasında, günümüz Irak - Suriye sınırı yakınında yaptığı kazılarda , Mari antik kentinin kraliyet arşivleri ortaya çıkarıldı. Çivi yazılı tabletlerin (kil tabletler) metinleri, 1950'den başlayarak yirmi yıl sonra Georges Dossin tarafından Louvre Müzesi Haberleri'nde tefrika edildi . Yirmiden fazla metinde çocuğun adı turukku olarak okunuyordu. Bu ismin ilk kez Türklerle ilgili olduğunu söyleyen HZ Koshay, 1982 yılında Bükreş'te yayınlanan bir bilimsel bültende turukku kelimesinin geçtiği satırı iki tablete yazdırdı . 1989 yılında S. Bayram, turukku kelimesinin geçtiği 11 tabletin daha bulunduğunu kaydetti. Azerbaycanlı tarihçiler Z. Yampolski, Y. Yusifov ve S. Alyarov (1996) da Asurca metinlerde geçen Turukku veya Turukki boynunu Türkçe olarak kabul etmişler ve bu ismin farklı zamanlarda ve farklı dillerde yazıldığını belirtmişlerdir. as ıtüruk // török ​​// turuk // türki şeklinde işlendiğini belirtmişlerdir.

Ancak Mari metinlerinin transkripsiyonunda bu isim doğru bir şekilde verilmemiştir. Nitekim Türk kelimesinin eski şekli turuktur ve bu şekil Asur metinlerine de yansımaktadır. Ancak Türk isminin Asur bağlamında fonetik okunuşu tu-ru-ki iken Asurlular bunu Turukku olarak yazıya döküyorlar, yani Asur lehçesine göre ismin son ünsüzünü geminate (çift) ünsüz olarak okuyorlar. metinlerin çoğunda bu isimde bir ikiz ünsüz yoktur. Adadnerari yazıtında (XIV. yüzyıl) Turuki ülkesinden tu-ru-ki-i olarak bahsedilmektedir. Bu ismin yanlış okunuşu Alman bilim adamı K. Riemschneider'in "Akad dili" [10] ders kitabında da gösterilmektedir ; metinde Tu-ru-ku-tum olarak verilen biçim, metnin sözlüğünde Turukkutum olarak transkripsiyonlanmıştır. Prof. F. Jalilov, 25 numaralı tabletin 9 ve 10. satırlarını inceleyerek ismin yanlış yazıldığının açıkça ortaya çıktığını belirtiyor:

(9) Li-da-a-ia awilum Tu-ru-ku-u ,

(10) u awilum Tu-ru-ku-u sha it-ti-shu . [11]

İsmin her iki mısradaki yazılışında çift ünsüz yoktur. Bu nedenle metinlerde bu isme eklenen Sami ekleri geçtiğinde kelime Türkçe haliyle kalır ve turuk olarak okunması gerekir. " turk//turk ve o işareti bulunmadığından torok//toruk// turok//türük//türk varyantlarında da telaffuz edilmesi mümkün olabilir ancak turuk biçimi etimolojik olarak karakteristik olduğundan daha çok kullanılır. o dönem için bu formu kullanmak doğrudur.[12]

Tunç Çağı

Asur devleti M.Ö. 7. yüzyılın sonunda dağılıncaya kadar 1500 yıl boyunca periyodik olarak eski Azerbaycan da dahil olmak üzere komşu bölgelere yürümüştür. Asur krallarının bu seferlerle ilgili birçok kaydı bulunmaktadır. Turuk boylarına ilişkin Mari belgeleri ancak M.Ö. XIX-XVIII. yüzyılları kapsar. Her ne kadar bu yazıtlarda Süryanilerin olaylara karşı tutumu açıkça belirtilse de Türkler düşman olarak sunulmakta, her halükarda bu yazıtlar Asur-Türk ilişkileri açısından çok değerli tarihi belgelerdir. Olaylar Dicle Nehri'nin her iki yakasında, çoğunlukla da bugünkü Kerkük-Erbil bölgesinde ve Urmu Gölü'nün güneybatı yakasında yaşandı. O dönemde Arrapha (Ar-Apa) olarak adlandırılan Kerkük bölgesi, önce Asurlular'ın, sonra Hurriler'in, Kassiler'in, sonra da yine Süryanilerin saldırısına uğrayan bir Türk bölgesiydi ve nüfusunun etnik yapısı değişti. önemli ölçüde. Asur ordusu, Türk boylarından Ahazim ve Katanum (Kotan) bölgeleri ile vergi veren Hirbazanim (İrbasan) ve Tigunanim (Tigin'e ait) bölgelerinde ve Şuşşara (Susara) bölgesinde Türk askerleriyle savaştı. Lulu'nun Erbil ile Urmu Gölü arasında kalan kısmı. Asurlular genel olarak Dicle'yi geçip Subar, Guti ve Lulu topraklarına doğru yürüdüklerinde Türk askerleriyle karşı karşıya kaldılar.

Mari belgeleri, Turuk boylarının her zaman savunma pozisyonunda kalmadıklarını, periyodik olarak Asur topraklarına saldırdıklarını, Asur ve Asur bölgelerini yağmaladıklarını ve Asur yayılımının doğuya yayılmasını engellediklerini göstermektedir. Bu nedenle Asur çarları Türk kuvvetleriyle uzlaşmak zorunda kaldı. Asur sınırlarını sürekli bir gerilim altında tutan Türkler hakkında kapsamlı bilgi toplamak amacıyla Asur kralları, sınır bölgelerinde çok sayıda casus ve muhafız kullanmıştır. Süryani büyüklerine, Turuk savaşçılarının girdikleri bölgelerdeki nüfusla birlikte hareket yönü, amacı, sayısı, gücü ve davranışları hakkında düzenli olarak bilgi veriliyordu. Hatta Turuk sınırındaki Asahitim kanalının ağzında oturan bekçinin raporunda "Turuk bölgesinden bu tarafa bir haberci geçmiştir" gibi önemsiz küçük bir haber de bulunmaktadır.[13]

Turukki haritası (Asur İmparatorluğu ile yakınlığına dikkat edin)

Süryanileri en çok endişelendiren bilgi ise Türklerin küçük veya büyük bir kuvvetle baskın yapacağı haberiydi. Bu açıdan bakıldığında 21 numaralı tablette verilen bilgi tipiktir:

Turuk düşmanı çıkıp (...)'a gitti. Kakkulatim'i işgal etti... Bu saldırıdan bu yana Turukların sayısı fazla görünmüyor ama artabilir. Gelmeye devam edecekler.[14]

Turukkiler ile ilgili korkuları diğer tabletlerde de hissediliyor:

Turukkiler bizi anlatılmaz şeyler yapmaya zorlamakta.[15]

Turukki liderlerinden isminin biri yazıtlarda geçmektedir:

"Turukkular, liderleri Lydaya ile birlikte savaşa girdiler ve iki şehri yerle bir ettiler"

Turukki devletinin kuruluş tahmini bilinmemekle birlikte tahmini olarak kuruluş yılının y. M.Ö. 2250 olduğu düşünülmektedir.[16]Üstten de anlaşılacağı üzere, Turukkular Eski Süryani İmparatorluğu için büyük bir tehtiddi. Özellikle bu tehdit I. Şamşi-Ahad (M.Ö. 1813-1782) ve oğlu İşme-Dagan (M.Ö. 1871-1850) döneminde çok yüksekti. Turukkular, Ahazum devleti ile müttefikti ve Yasmah-Ahad'ın yazdığı bir mektupta İkallum'da İşme-Dagan ile savaşmak için oraya toplandılar.

Turukkiler, tarihçi Peter Plafziner'e göre M.Ö. 1769 ya da M.Ö. 1768'de Hurri yönetimi altındaki Mardaman şehrini yağmalamışlardır. Babiller'in Turukkileri yenişinin 37. yılı Hammurabi tarafından yaklaşık M.Ö. 1773'te kutlandı.

Milattan Önce 2. binyılda Mezopotamya ve Güneybatı İran'ın haritası. Turukkilerin tahmini olarak buralarda yaşadığı inanılıyor.

Turukkular'ın yayılım alanının Dicle’nin doğu sınırındaki “Kalah, Ninive, Kavilhum ve Ninet” gibi şehirlerin içinde bulunduğu bölge olduğu vurgulanmıştır.[17]Diğer bir ifadeyle, Turukkuların yayılım alanı, Ninive (Ninova)’nin doğu sınırından başlayıp, güneyde Dicle Nehri’nin yataklarına kadar genişlemektedir.Buna karşın Šemšāra tabletlerinden edinilen bilgilere göre ise, Turukkularla bağlantılı olan çok sayıda krallık ve şehir tam olarak Rāniya Ovası’nın kuzey ve kuzeydoğusundaki küçük dağlık alana lokalize edilememektedir[18]Ancak Šemšāra arşivinde geçen bu şehirlerin ve krallıkların Turukkularla ilişkilerini yok saymak da mümkün değildir. Nitekim Turukkularla ilişkilendirilen Kunšum (Itabalhum), Aliae, Ardamekum, Ilalae, Sašharšum ve Zukula gibi şehirler ile Zutlum Kusanar(h)um, Šudamelum krallıkları Itabalhum krallığıyla yakın ilişkiler içerisinde bulunmuşlardır.[19]

Demir Çağı

MÖ 1. binyılın başlarında aynı bölge için Turukkum, Turukku ve ti-ru-ki-i gibi isimler kullanılmaya başlandı. Daha geniş anlamda Turukki gibi isimler genel anlamda "dağ insanları" veya "dağlılar" anlamında kullanılmıştır.


Tukru veya Turukkum'un Mezopotamya'nın kuzeydoğu kenarını ve Zagros Dağları'nın bitişik bir bölümünü kapsadığı söyleniyordu. Özellikle Urmiye Gölü havzası ve kuzeydoğu Zagros'un vadileriyle ilişkilendirildiler. Bu nedenle antik Lullubi'nin kuzeyinde bulunuyorlardı ve en az bir Yeni Asur (MÖ 9. ila 7. yüzyıllar) metni tüm bölgeye ve buradaki halklara "Lullubi-Turukki" (VAT 8006) olarak atıfta bulunuyor.Turukkiler'in yıkılış zamanının Demir Çağının ilk yıllarında olduğu düşünülüyor.

Turukkuların Çevre Toplumlarla Olan Siyasi ve Sosyal İlişkileri

Yakındoğu toplumlarından bir olan Turukkular, Babil ve Asur gibi eskiçağ dünyasının güçlü devletlerinin yanı sıra, bölgenin yerel prenslikleri ve küçük devletleriyle de yakın ilişkiler içerisinde olmuşlardır. Nitekim Eski Asur, Turukkuların belki de en çok ilişki kurduğu devlettir. Öyle ki, çivi yazılı vesikalardan kral I. Šamšī-Adad’ın iktidarı süresince Asurlular ile Turukkular arasında yoğun bir mücadelenin yaşandığı anlaşılmaktadır. Bu mücadelede kral I. Šamšī-Adad, Turukkular üzerine askeri seferler düzenleyerek onların saldırgan tutumlarına karşılık verdikten sonra, bir zamanlar Turukkular tarafından mesken tutulan Raniya Ovası’nda da egemenliğini tesis etmiştir.Kral I. Šamšī-Adad bir yandan Ešnunna kralı Naram-Sin’in halefi olan Daduša[20] ile Arbela bölgesindeki Qabra’nın hâkimiyeti için mücadele ederken, diğer yandan da Šemšāra şehri yüzünden Turukkular ile karşı karşıya gelmiştir.[21]sahip Onun döneminde özel bir kent olan Šemšāra kentinin de içinde bulunduğu Rānia Ovası Asur’un kontrolündeydi. Ancak Asur’un egemenliğinde olan kentin nüfusunun çoğunluğunu Hurriler, geriye kalan kısmını ise Lullubiler oluşturmaktaydı.[22]

Öyle ki, bölgenin yoğun bir şekilde Turukku ve Guti akınlarına maruz kalması, buradaki halkın her an çıkabilecek olan bir saldırıya karşı temkinli olmasını gerektirmiş ve bu da savaşçı bir kimlik kazanmasına olanak sağlamıştır.Asurluların baskın tutumlarına karşın ilk tepkiyi veren Turukkulu Lidāya[23] M.Ö. 1779’da bazı Turukku şehirlerini I. Šamšī-Adad’ın oğlu Išme-Dagan’a karşı isyan hareketi etrafında birleştirmiştir. Fakat Asurluların, Turukkuların düşmanı olan Gutilerle bir ittifak içerisine girmeleri, Lidāya’nın bu siyasi manevrasının olumlu sonuç getirmesini engellemiştir.[24]

Irkları Hakkındaki İddialar

Turukkiler hakkında pek az şey bilinmektedir ve ırkları hakkında farklı iddialar bulunmaktadır.En bilindik olanları:

Hurriler

Jørgen Læssøe'ye göre Turukkiler Hurrice konuşan bir Hurri kavmiydi.[25] Horst Klengel Turukkular hakkında şöyle demiştir: "Turukki halkı açıkça, ilkel toplumsal koşulların zaten çürümüş olduğu ve kabile liderlerinin yağmurla beslenen tarım uygulayan devlet tarafından organize edilen nüfusla kısmen ekonomik baskı yoluyla kurulan yakın temas nedeniyle kalıcı bir işlev icra ettiği Rania Ovası ve Zagros eteklerinde yaşayan geç dönem Yahudi olmayan gruplara aitti."[26]

Türk

Turukkiler'in Türk kökenli olduğuna dair birçok kaynak vardır.Alman tarihçi Fritz Hommel'e göre Turukkiler Türk kökenli bir halktır.[5]Azerbaycan Türkü tarihçi Yusif Yusifov ve F. Celiliv Turukkiler'in Türk kökenli olduğunu savunmuşlardır.Boğazköy yazıtlarında çalışmış kişiler de Turukkilerin Türk kökenli olduğunu düşünmektedir.[3]

Iran'da çalışmış arkeologlar;Subartular,Turukkukar ve Lulubiler'in Türk kökenli olduğunu söyler[27]Rus kökenli araştırmacılar da Turukku halkının Türk kökenine sahip olduğunu söylüyor.[6][7]Fransız tarihçiler de Landsberger'in tezinin Tunç Çağı'nda ki Türk (Turuk) isminin geçmesiyle kabul edildiğini söyler.[28]

Ermeni kökenli tarihçi Saak Tarontsi de "Anatolia-Cradle of Mankind" adlı eserinde Turukkiler'in Türk kökenli olduğunu söyler.[29] Halkbilimci Barbara A. West, "West, Encyclopedia of the Peoples of Asia and Oceania" adlı kitabının 826. Sayfasında Turukkular'ın Türk kökenli olduğunu söyler.[30]

"Publications de la Société d'histoire Turque" isimli kitapta da Turukkuların Türklüğü ispatlanmıştır.[31]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Barbara A. West, Encyclopedia of the Peoples of Asia and Oceania, 1967, p. 826
  2. ^ Martijn Theodor Houtsma, Encyclopedia of Islam, p. 142
  3. ^ a b WİLHEM, Herausgegeben von Gernot, 2001, Studien zu den Bogazköy-Texten, Akten des IV. Internationalen Kongresses für Hethitologie Würzburg 4-8 October 1999, Wiesbaden
  4. ^ Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı, Türk dünyası araştırmaları, 2004, page 35: Kuzey Mezopotamya'da Yafes soyundan kalan küçük bir kısım Türk kavmi, yani Gutium veya Turukkular ise zamanla ya millî ...
  5. ^ a b Fritz Hommel – Geschichte Babyloniens und Assyriens, 2016 (ilk yayım: 1885)
  6. ^ a b Азярбайжан Милли Елмляр Академийасы Ялйазмалар Институту вя «Елм вя тящсил» няшриййаты - Филолоэийа мясяляляри No. 8. Бакы – 2013. ISSN 2224-9257. s.6-13.
  7. ^ a b Казымов Г.Ш. Мцасир Азярбайъан дили. Морфолоэийа. Бакы, «Нурлан», 2010. s.4-6.
  8. ^ LÂTİN ALFABESİNDEN KİRİL ALFABESİNE, KİRİL ALFABESİNDEN LÂTİN ALFABESİNE GEÇİŞ SÜRECİNDE AZERBAYCAN BASINI, Ankara Üniversitesi
  9. ^ Turkic Peoples- Name Eymology by Sjur C. Papazian, 30 November 2013:"...Turukkaeans (Turukkum, Turukku) were an ancient near eastern people in the northern parts of Mesopotamia..."
  10. ^ Riemschneider - Akkadian Language, Berlin, 1975, s.168
  11. ^ F. Cəlilov – Azər xalqı, II nəşri Bakı, 2006, s. 40
  12. ^ F. Cəlilov – Azər xalqı, II nəşri Bakı, 2006, s. 41
  13. ^ Mari tabletleri,sayı 83
  14. ^ Mari Tabletleri, 33. Numara
  15. ^ 63 numaralı Mari tableti
  16. ^ Azerbaycan'da Kurulan Antik Türk Devleti Turukki "...Azerbeycan ve Anadolu M.Ö. 2250 Fransız bilginlerinin yürüttüğü kazı şimdiki Irak-Suriye sınırı yakınında, Fırat çayının batı yakasında, eski Mari şehrinin arşivini ortaya çıkarmıştı..."
  17. ^ Ahmed, Kozad Mohammed, The beginnings of ancient Kurdistan (c. 2500-1500 BC):a historical and cultural synthesis, Leiden 2012, s. 352
  18. ^ A. K. Mohammed,a.g.e.,s. 359
  19. ^ A. K. Mohammed, a.g.e., s. 359.: A. K. Mohammed, bu şehirlerin ve krallıkların lokalize edilebileceği en uygun alanın İran Kurdistan’ının ovaları ve dağlık vadileri olduğunu iddia etmektedir. Şöyle ki: “O, Kandil bölgesinin arka alanının Turukku yerleşkesi olabileceğini, hatta daha açık bir ifadeyle Sardasht’tan kuzeydeki Khaneh’e doğru uzanan ovanın Turukkuların bölgesi olduğunu savunmaktadır.” Diğer taraftan J.Eidem ve Læssøe’ye göre Turukkuların yaşadığı alan ise, “Urmiye Havzası”dır.
  20. ^ Marc Van De Mieroop, A History of the Anicent Near East (ca. 3000-323), Oxford 2007, s.305.
  21. ^ I. Šamšī-Adad, Turukkulara karşı pek çok askeri sefer gerçekleştirmiş ve bu girişimlerinin çoğunda başarılı olmuştu. Nüfusunun çoğunluğu Hurrili olan Šemšāra Şehri’nin hakimiyeti için her daim Turukkularla mücadele içinde olan I. Šamšī-Adad’ın ölmesi üzerine kent, Turukku hakimiyetine geçmiş ve şehir halkı Turukkuların baskısı altında kalınca çareyi kenti terk etmekte bulmuştur.: I. E. S. EDWARDS, The Cambridge
  22. ^ I. E. S. EDWARDS, The Cambridge Ancient History, History of The Middle East and The Aegean c. 1380- 1000 BC., Vol. II, Part II, Cambridge University 2008, s. 505.
  23. ^ A. K. Mohammed,a.g.e.,529
  24. ^ T. Bryce, s. 722.
  25. ^ Peopleof Ancient Assyria- Their Inscriptions and Correspondence 24/10/2024
  26. ^ Eidem, Jesper; Læssøe, Jørgen, (Ed.) (2001). The Shemshara Archives: The letters. 1. Det Kongelige Danske Videnskabernes Selskab. s. 25. 
  27. ^ Archaeologiste Mitteliungen aus Iran,s. 90:"... Tribes known under the same Su,Turukkaean and Lulubeans were differently... and problaby belonged to the Altaic-Turkish language community."
  28. ^ Revue des Etudes Sud-Est Europennes,Tome XXXVII (nos 1-2.)- XXXVIII (nos 1-2.) 1999-2000: " The name 'Turk' in Mari texts ": "B. Landberger's thesis is confirmed by the fact that in 1800 B. C. name of Turuk (Türk) was mentioned several times in the tablets discovered in the Mari excavation."
  29. ^ Saak Tarontsi,Anatolia-Cradle of Mankind:We don't just deal with the prevailing influence of Sumerian language on ancient Turkish/Turukkean language with apparent evidence of lexical borrowings on a massive scale on numerous cases of syntactic,morphological and phonolagical convergense,...
  30. ^ Barbara A. West, Encyclopedia of the Peoples of Asia and Oceania, 1967, p. 826
  31. ^ "Publications de la Société d'histoire Turque",s.1132
  • g
  • t
  • d
Azerbaycan Azerbaycan konuları
Tarih
Antik Çağ
Erken Çağ
Yeni Çağ
20. Yüzyıl
Modern
Konular
Azerbaycan Arması
Siyaset ve yönetim
Azerbaycan
Yargı
Siyaset
Nahçıvan ÖC
Yargı
  • Anayasa
  • Anayasa Mahkemesi
  • Kolluk kuvvetleri
Coğrafya
Yerler
Ekonomi
Toplum
Kültür
Demografi
Semboller

i